Seçili Fragman

29 Ekim 2014 Çarşamba

Korku Seansı'ndan Çıkan Annabelle


2013 yılının en iyi korku gerilim filmlerinden biriydi Korku Seansı / The Conjuring. (Korku Seansı / The Conjuring filmi hakkındaki yazıma buradan ulaşabilirsiniz.) İzleyenler hatırlar; Filmin açılış sahnesi, Annabelle adlı Chucky misali lanetli bir bebekle gerçekleşiyordu. Buradan yola çıkarak Annabelle'in kendi filmi ile bu ay beyazperdeye konuk olduğunu görüyoruz. 

19 Ekim 2014 Pazar

Bir David Fincher & Ben Affleck Filmi: Kayıp Kız / Gone Girl


Sinema sektöründe, özellikle Hollywood kökenli filmlerde, yönetmenlerin bir çoğu standart bir iş çıkarıp filmin ön planına çıkamazlar. Oyuncular, hadi bilemedin biraz da senaryonun etkisi, filmin başarısına, ki bu ticari anlamda karşılık bulursa bir anlamı vardır Hollywood için, destek olmaktadır. Nitekim hem Hollywoodlu olup hem de kendi türünü oluşturan yeni nesil yönetmenlerden biridir David Fincher bence. Seven, The Game, Panic Room, Zodiac, Benjamin Button, The Social Network ve The Girl with the Dragon Tattoo US filmleri ile inişli çıkışlı bir grafiğe rağmen tarzını oturtmuş, üstüne iki kere en iyi yönetmen dalında Oscar'a aday olmuş bir yönetmendir kendisi. Kurgusuyla ve çekimiyle filmlerine imzasını atan yönetmenin son filmi ise çok satan Gone Girl kitabından uyarlanan Kayıp Kız.

18 Ekim 2014 Cumartesi

Broadway İstanbul'da: Güzel ve Çirkin Müzikali


Geçen yıldan beri iddialı müzikalleri ayağımıza getiren Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi, bu sene de başta Broadway olmak üzere, birbirinden farklı ve ses getirecek sahne sanatlarını İstanbul'a taşımaya devam ediyor. Notre Dame de Paris müzikali (2014 Mart ayında) sırasında lansmanı yapılan iki müzikalden ilki olan Güzel ve Çirkin, Ekim ayı boyunca Zorlu PSM Ana Tiyatro'da sergileniyor. 

5 Ekim 2014 Pazar

Bir Kitap & Bir Film: Uyuyana Kadar / Before I Go To Sleep

Bir sabah gözlerinizi açtığınızda kendinizi, hiç tanımadığınız bir odada, bir yabancı ile aynı yatakta yatarken bulursanız ne yaparsınız? Uyuyana Kadar / Before I Go To Sleep işte tam da böyle başlıyor. İsminin Christine olduğunu öğrendiğimiz baş karakterimiz her yeni güne hafızası sıfırlanarak başlıyor. Bir gün öncesinden itibaren geçmişini hatırlayamıyor. Kendini yıllar öncesinde hissediyor.. Yıllar önce geçirdiği bir kaza sonucu hafızasını kaybeden Christine, bu süre zarfında her sabah tüm anıları silinerek uyanıyor. Bir sürü tedavi denenmiş ama nafile.. Christine'in karşısına bir gün Dr. Nash çıkıyor ve ona bir günlük tutmasını tavsiye ediyor. Böylece, unutmasına rağmen yazdıkları ile Christine, iyileşme sürecinde bir adım atıyor. Peki bunun sonuçlarında ne oluyor, hepsi kitabın içinde..