Son baharın
kendini hissettirdiği şu günlerde sinemalardaki hareketlilik de yeni sezonla
birlikte son sürat devam ediyor. Türk sinemasının bu yaz verdiği mola da bu ay
tamamen sona eriyor diyebiliriz. Büyük bütçeli Hollywood filmleri birbiri
ardına vizyona girerken, şanslı olan bağımsız yapımlar da beyazperde de boy
gösterecek bu ay. Avrupa filmlerinin yaz boyu vizyon şansı görmesi, yenilerinin
de ancak önümüzdeki yaza kalacağına bir gösterge maalesef. Gelin bu ay vizyona
girecek filmlerden öne çıkanlarını beraber inceleyelim.
1994 yılında
vizyona girdiğinde büyük küçük herkesin gönlünü fetheden oscarlı animasyon
Aslan Kral / The Lion King, yenilenmiş 3D görüntüsü ile ev sinemasına çıkmadan
önce beyazperdeye uğruyor. Disney’in en çok hasılat yapan filmlerinden biri
olan Aslan Kral’a yeni nesil çocuklarında ilgi göstereceği şüphesiz. 15 yıl
önce izlemiş bizlere de iyi bir nostalji yanında, güzel bir görsel şölen
olacaktır. Aslan Kral 3D, 30 Eylül’de sinemalarda.
Bağımsız
sinema denince akla gelen ilk isimlerden biridir Woody Allen. 64. Cannes Film
Festivali açılışında gösterilen son filmi Paris’te Gece Yarısı / Midnight in
Paris, bir aksilik olmazsa 30 Eylül’den itibaren sınırlı bir gösterim şansı
bulacak ülkemizde. Woody Allen hayranlarının ve “sanat için sinema”
çerçevesinden bakan sinema severlerin kaçırmayacağı bu film, Fransa First
Lady’si Carla Bruni’yi de kısa bir rolde kadrosunda barındırıyor. Klasik Woody
Allen filmlerinde olduğu gibi, zengin bir oyuncu kadrosuna sahip filmin konusu
için; iş için Paris’e gelen bir ailenin romantik ve yer yer komik macerası
diyebiliriz.

Eğer ismine
Türk rotüşü gelmezse Çılgın Aptal Aşk / Crazy Stupid Love, bu ay vizyona giren
başka bir romantik-komedi. Senaryosu basit ve klasik Hollywood tarzı romantik
komedilerden biri olan filmde Steve Carell, Ryan Gosling, Julianne Moore, Emma
Stone, Marisa Tomei, Kevin Bacon gibi isimler var. Eleştirmenlerden de geçer not aldığını not düşmekte fayda var. Türün fanatiklerini memnun
edecek, fazla bir şey beklemeden izlenmesi gereken “çerezlik” bu film, 7
Ekim’den itibaren sinemalarımızda olacak.
Romantik
komedilerden başlamışken 14 Ekim’de vizyona girecek olan bağımsız yapım Bir Gün
/ One Day ‘i atlamak olmaz. Geçtiğimiz sene Aşk Dersi / An Education ile
adından söz ettiren Danimarkalı yönetmen Lone Scherfig’in yönettiği film, David
Nicholls’un aynı adlı eserinden beyazperdeye uyarlandı. Senayoyu da yazarın
kendisinin kaleme aldığı filmin başrollerini Anne Hathaway ve Jim Sturgess
paylaşıyor. Kitabın, ülkemizdeki raflarda da yer aldığı şu günlerde, One Day
için orta karar bir Amerikan filmi demek yanlış olmaz.

14 Ekim’de
vizyona girecek iki “remake” yani yeniden çevrim film var. İlki 3 boyutlu
Barbar Conan / Conan the Barbarian. Amerika’da Ağustos ayında vizyona giren ve
gişede yapımcısını epey zarara uğratan film, eleştirmenlerce de beğenilmemiş
bir yapım. İkincisi ise bir sinema klasiği olan John Carpenter’ın 1982 yapımı
The Thing’in yeni versiyonu. Aslında "prequel" yani ilk filmin öncesinde geçen bir hikaye. Her ne kadar orjinal filmle aynı ismi taşısa da bakalım bu yeniden çevrim Şey / The Thing’in
akıbeti de diğer remake filmler gibi mi olacak, film vizyona girdiğinde
göreceğiz.

21 Ekim
haftasında öne çıkan filmlerden ilki Salgın / Contagion. Matt Damon, Kate
Winslet, Jude Law, Gwyneth Paltrow gibi isimleri kadrosunda barındıran filmin
yönetmeni Oscar Ödüllü Steven Soderbergh. Eleştirmenlerden tam not alan filmin
konusu, adı üzerinde, hızla yayılan ölümcül bir virüs ve bunu durdurmaya
çalışan medikal ekibin mücadelesi şeklinde özetlenebilir. Steven Soderbergh’in
kendine has anlatım tarzına sahip filmin türü aksiyon, bilim-kurgu, gerilim.
Haftanın ikinci filmi ise şimdiden bir korku klasiği olmuş Paranormal Activity
serisinin 3. filmi. Bu sefer ilk iki filmin öncesine giden filmde, Katie ve
Kristi’nin çocukluk kayıtlarına, olayların başlangıcına tanık oluyoruz.
Fragmanı ile insanı koltuğuna çivileyen filmin aynı etkiyi yine son 15 dakika
da mı yapacağını, ancak filmi izledikten sonra anlayacağız.
Ekim ayının
son günlerinde vizyona girecek olan ve Türk izleyicinin aylardır beklediği iki
yerli yapım; Anadolu Kartalları ve Behzat Ç. Seni Kalbime Gömdüm, bir çok
salonu kapatacak görünüyor. Aynı hafta başrollerini Justin Timberlake ve Amanda
Seyfried’ın paylaştığı, ilginç konusu ile dikkat çeken bilim-kurgu / gerilimi
Zamana Karşı / In Time da muhtemelen küçük salonlarda gösterim şansı bulacak.
Daha önce Savaş Tanrısı / Lord of War ‘u hem yazıp hem yöneten, Truman Show ve
Terminal gibi filmlerin senaryolarını kaleme alan Andrew Niccol’un bu son filmi
In Time’ın, büyük beklentiler yarattığını belirtmeden geçmeyelim.
Cumhuriyet
Bayramı’nız şimdiden kutlu olsun ve bol film / sinema dolu bir ay dilerim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder