Yaklaşık 8 aydır bu blogu yapıyorum ve çoğunlukla filmler hakkında yazılar yazsam da arada farklı şeyler yazmayı da seviyorum. Mesela geçen ay arkadaşım DJ Arzu ile başladığım 'Sinema Röportajı' köşeme bu ay ünlü ve güzel oyuncu Fatma Toptaş ile devam ediyorum.
Fatma Toptaş'ı Türk izleyicisi en rahat Recep İvedik 1 filmindeki başrolden hatırlayacaktır. Recep İvedik'in çocukluk aşkı Sibel karakteri ile unutulmazlar arasına çoktan girdi kendisi. Ama filmografisinde bir sürü yapım var.. 1982 Mersin doğumlu güzel oyuncu Müjdat Gezen Sanat Merkezi, Tiyatro mezunu. Bıçak Sırtı ve Doktorlar gibi dizilerde konuk oyunculuk yaptıktan sonra sinemada da boy göstermeye başladı. Sadece Recep İvedik değil, Avanak Kuzenler, Herkes Mi Aldatır? ve Ya Sonra filmlerinde de önemli karakterlere hayat verdi. Hatta Ya Sonra'daki kısa ama dikkat çeken o rolü ile bizi salonda gülme krizine soktuğunu dün gibi hatırlarım. Televizyonda ise kısa süre önce final yapan Başrolde Aşk'ta oynadı ve şuan hala her cuma ATV'de yayınlanan Hayat Devam Ediyor dizisinde rol alıyor.
Kendisi ile tanıştığımda az biraz ön yargılıydım. Sonuçta karşımda bir oyuncu duruyordu. Derken samimi bir şekilde sohbete giriştik. Film kritikleri yazdığımı, Bursa'nın ilk ve tek sinema sitesi www.sinemabursa.com 'un editörlüğünü yaptığımı söyleyince daha da ilgilendi. Sohbet esnasında kısa filmler çektiğimizden bahsedince herhangi bir kısa film projemde seve seve rol alabileceğini belirterek takdirimi kazandı. Nitekim bu kadar çekim yoğunluğunda sosyal medya üzerinde iletişimi asla koparmadık ve röportaj konusunda da çok yardımcı oldu bana. Karşımda başarılı bir oyuncu olunca filmlerden ve sinemalardan konuşmadan olmazdı..
Sinemada izlediğin ilk filmi hatırlıyor musun? Salondan çıkarken neler hissetmiştin?
Ağır Roman filmiydi. Üzerinden çok zaman geçmesine rağmen o zaman ne hissettiysem hala aynı şeyleri hissediyorum. Senaryosuyla, oyuncularıyla, yönetimiyle, izlerken her karesinden keyif aldığım, her şeyine inandığım bir filmdi. Türk filmi olarak, öyle bir film daha tam anlamıyla yapılmadı bence. İzlemeyen varsa hala, muhakkak izlemelerini tavsiye ederim..
Ne sıklıkla sinemaya gidersin? Özellikle tercih ettiğin bir sinema salonu var mı?
Vakit buldukça sinemaya gitmeye çalışıyorum. Filmi sinemada, o dev ekranda izlemek bana büyük keyif veriyor. Salon olarak öyle bir ayrımım yok.
Yalnız mı yoksa arkadaşlarınla kalabalık halde mi gitmeyi tercih edersin sinemaya?
Genelde arkadaşlarla giderim ama eğer animasyonsa gideceğim film, yalnız gitmeyi tercih ederim. Çocuk olma ruhunu seviyorum herhalde.. :)
Ne tür filmler izlemeyi tercih edersin?
Aslında ayırım yapmıyorum. Zaten işim de gereği, elimden geldiği kadarıyla bütün türleri izlemeye çalışıyorum. Yapılan her film izlenemeye değerdir diye düşünüyorum. (Bende aynen katılıyorum.)
En son hangi filmi izledin sinemada?
Epey bir film izledim son zamanlarda ama en etkilendiğim Savaş Atı / War Horse oldu. Başrolde bir atın olması beni çok heyecanlandırdı. Bende yıllardır at biniyorum belki de o yüzden değişik geldi bu son filmler içinde. Mutlaka izlenmesi gereken bir yapım.
Hiç bir filmin yarısında çıktığın oldu mu?
Belki çok politik olacak ama HAYIR.
Bir filmi değerlendirirken en büyük kriterin nedir?
Kesinlikle bütünüyle beni inandırması..
İlk aldığın ve en son aldığın DVD'ler neler?
İlk aldığım film, yanlış hatırlamıyorsam, Kevin Costner ve Whitney Houston'ın başrolü paylaştığı The Bodyguard. Son aldığımı hatırlamıyorum..
En çok hangi yönetmenlerle çalışmak isterdin?
Steven Spielberg, David Fincher, Pedro Almodovar aklıma gelen ilk isimler.. Yerli olarak o kadar değerli yönetmenlerimiz var ki hepsiyle çalışmak isterim. Bir tanesinin ismini unutursam üzülürüm. O yüzden isim vermiyeyim ama dediğim gibi hepsiyle çalışmak isterim.
İlham kaynağın oyuncular kimler peki?
İlham ya da örnek demeyelim de beni teknikleriyle, yaptıklarıyla, izlerken yaşattıklarıyla etkileyen oyuncu arkadaşlarım var. Tek tek saymaya kalksak liste uzar gider..
En çok oynamak istediğin rol / karakter var mı? Ya da film türü?
Dönem filminde rol almak isterdim. O dönemi araştırmak, yaşamak, ete kemiğe büründürmek çok heyecan verici olabilir..
Hiç senaryo yazdın mı? Ya da girişimde bulundun mu?
Bir tiyatro oyunu yazmayı denedim ama yarım kaldı. Kalemim oyunculuğum kadar güçlü değil galiba, biraz daha zamana ihtiyacım var.. Şimdilik karakteri canlandıran tarafta kalmak daha iyi sanırım.
Sinema eleştirmenleri hakkında ne düşünüyorsun? Ne kadar kötü olursa olsun tüm filmlerde harcanan bir emek var sonuçta. Buna rağmen filmlere acımasızca negatif, pozitif veya objektif değerlendirme yapılabiliyor. Bu durumda filmin gişesini etkileyebiliyor. Sen eleştirmen olsaydın filmlere yaklaşımın nasıl olurdu?
Dışarıdan bir gözle iyiyi ya da kötüyü görebilen insanların olması sinema sektörü açısından iyi ama sayı olarak parmakla sayılacak kadar azlar. Gidip filmi görme zahmetinde bile bulunmayıp kulaktan dolma bilgilerle filmleri yazarak karalayan insanlara saygım YOK !! Ayrıca kötü eleştirinin gişeyi etkilediğini düşünmüyorum, çoğu zaman filmin izlenmesini bile sağlıyor.. Kalemin ucu bazen insanın canını fazlaca acıtabiliyor. Ben şahsen eleştirmen olsaydım yapıcı ve yönlendirici eleştiriler yapardım. Kişisel eleştiri yapmadan, kimsenin kalbini kırmadan ama doğruları anlatarak..
Blogum www.aliermanakyuz.com 'u inceleme fırsatın oldu mu? Nasıl buldun?
Evet inceledim ve seni tebrik ederim. Yaptığın aslında zor bir iş, kolay değil. Filmlerle ilgili yapıcı eleştiriler yapman ayrıca beni çok mutlu etti. Umarım en kısa zamanda bir gazetede sinema eleştirmeni olarak da görürüz seni. Başarılarının devamını dilerim.. ;)
Bu sıcak, samimi röportaj için ve desteğinden ötürü Fatma Toptaş'a bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum. Kendisini beğenerek izliyorum ve izlemeye de devam edeceğim..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder