Seçili Fragman

20 Mart 2015 Cuma

Kocan Kadar Konuş, %100 Türk Kızının Hikayesi

     
Bu sene yerli film fırtınası vizyonda katlanarak devam ederken popüler kültürün dizüstü edebiyat dedikleri kitap serileri de beyazperde maceralarına atılıyorlar. PuCCa'nın kitabından uyarlanan Hadi İnşallah; aşkı arayan tipik Türk kızı modelini anlatıyordu. Şimdi ise çok satanlar listesinde uzun süre başları çeken Kocan Kadar Konuş, BKM kalitesiyle vizyona giriyor.

      
Kitabı alan bayan kitlenin özellikle okurken kahkahalara boğulduğunu, kendilerinden izler taşıyan bu kitabı öve öve bitiremediklerine çok defa şahit olmuştum. Nitekim bunu farkeden yapımcılar hemen Kocan Kadar Konuş'u da beyazperdeye uyarlayıverdiler. Başrolleri ise çok doğal ve sempatik, yapı itibariyle de tipik bir Türk kızı olan Ezgi Mola ile sadece Türkiye'nin değil, Arap ülkelerinin de prensi kabul edilen Murat Yıldırım'a teslim ettiler ki bu kadar doğru bir seçim yapılamazdı. Diğer rollerde ise Ebru Cündübeyoğlu, Nevra Serezli gibi usta isimler yer alıyor.
     

11 Mart 2015 Çarşamba

Grinin Elli Tonu, Ne Umuldu Ne Bulundu?

Grinin Elli Tonu / Fifty Shades of Grey, kitabı ilk çıktığında sanki ilk kez pornografi kelimelere dökülmüş gibi tüm dünyada 'Best Seller' olmuş, her ülkenin çok satanları arasına girmişti. Tabii ki tek bir kitap olarak değil. Kalın kitaplardan oluşan bir üçlemeden bahsediyoruz burada. Bende bu akıma kapılıp merak edenlerden biri olarak ilk kitabı okuma gafletinde bulunmuştum. Açıkçası sıkıcı geldi bana. Basit, kadın ve cinsel şiddet fantezisinden başka edebi değeri olmayan bir kitaptı. Nitekim ünlü, yazar bir arkadaşımla bu kitabı konuşmuş; kendisinin yorumu da 'Cinsel hayatı sönükleşmiş evli kadınların rağbet göstereceği bir kitap' olmuştu. (Buna rağmen evlenmemiş, yaşı 35 olan kuzenim üç kitabı bayılarak okuduğunu belirtmek isterim.)

13 Kasım 2014 Perşembe

Gupse Özay Yazdı ve Oynadı... Delikanlı Deliha'nın Öyküsü

O'nun adı Deliha... Aslında Zeliha ama mahalleli ona Deliha diyor. Atarlı giderli, saf, temiz kalpli ve biraz da deli, serseri bir kız. Kız oğlan kız aslında. Babasını kaybettikten sonra annesi ve anneannesi ile birlikte yaşıyor Zeliha. Bakımsız, fırlama ve Kenan İmirzalıoğlu'na (posterine) aşık. Bir gün mahallelerine dükkan açan Şirinceli erkek kardeşlerden yakışıklıca olana aşık oluyor Zeliha. Fakat standart kız tipinden çok uzak olan Zeliha, elemanın ilgisini bir türlü çekemiyor. Sonra mı ne oluyor? Hepsi ve fazlası, bir kahkaha tufanı olan Deliha filminin içerisinde yer alıyor.
   

9 Kasım 2014 Pazar

Jennifer Lawrence ve Bradley Cooper ile 3. Randevu; Serena

David O. Russel'ın yönettiği filmler Umut Işığım / Silver Linings Playbook (Bu film hakkındaki yazım için burayı tıklayınız.) ve Düzenbaz / American Hustle (Bu film hakkındaki yazım için de burayı tıklayınız.) 'da başrolleri paylaşan iki isim olan Jennifer Lawrence ve Bradley Cooper, Serena ile teknik olarak ikinci, bizlere göre ise 3. kez bir araya geliyor. Serena, Umut Işığım'ın çekimlerinden hemen sonra çekilen fakat bazı nedenlerden dolayı gösterime ancak 2 sene sonra girebilen bir film. Hatta Amerika vizyonu Mart 2015 olarak gözükürken ülkemizde Kasım 2014'te izleme şansı bulduk.
   

6 Kasım 2014 Perşembe

Bir Çağan Irmak Filmi; Unutursam Fısılda

Zaman hızla akıp geçiyor, yaşlar ilerliyor, hayat değişiyor. Bunun önüne geçmek mümkün değil. Önemli olan anı nasıl yaşadığımız, bugünümüzü nasıl değerlendirdiğimiz.


Çağan Irmak onuncu uzun metraj filmi Unutursam Fısılda ile sinemalarımıza konuk oluyor. İnsan ilişkilerini tabiri caizse 'Çağan Irmak stayla' izlemeye alıştık diyebiliriz. Darbe dönemindeki baba oğul ilişkisi, mübadele dönemi dede torun ilişkisi, günümüzde geçen kadın erkek ilişkisi ve derken bu sefer de 70ler sanat camiasını arkasına alan bir abla kardeş ilişkisi, Unutursam Fısılda'nın merkezini oluşturuyor. Merkezden açıldıkça aynı erkeğe tutulan gönüller, şan şöhret içerisinde ilerleyen bir aşk, platonik aşklar, yıllar sonra gerçekleşen yüzleşme, hastalıklar... Hepsi Unutursam Fısılda'nın bir bütününü oluşturuyor. Bu bütüne o dönemin havasını taşıyan (Kenan Doğulu imzalı) müzikleri ve kusursuz bir 70ler atmosferi de eklenince melodramı dibine kadar yaşayan bir film ortaya çıkıyor. Yani film akıyor, gidiyor...

29 Ekim 2014 Çarşamba

Korku Seansı'ndan Çıkan Annabelle


2013 yılının en iyi korku gerilim filmlerinden biriydi Korku Seansı / The Conjuring. (Korku Seansı / The Conjuring filmi hakkındaki yazıma buradan ulaşabilirsiniz.) İzleyenler hatırlar; Filmin açılış sahnesi, Annabelle adlı Chucky misali lanetli bir bebekle gerçekleşiyordu. Buradan yola çıkarak Annabelle'in kendi filmi ile bu ay beyazperdeye konuk olduğunu görüyoruz. 

19 Ekim 2014 Pazar

Bir David Fincher & Ben Affleck Filmi: Kayıp Kız / Gone Girl


Sinema sektöründe, özellikle Hollywood kökenli filmlerde, yönetmenlerin bir çoğu standart bir iş çıkarıp filmin ön planına çıkamazlar. Oyuncular, hadi bilemedin biraz da senaryonun etkisi, filmin başarısına, ki bu ticari anlamda karşılık bulursa bir anlamı vardır Hollywood için, destek olmaktadır. Nitekim hem Hollywoodlu olup hem de kendi türünü oluşturan yeni nesil yönetmenlerden biridir David Fincher bence. Seven, The Game, Panic Room, Zodiac, Benjamin Button, The Social Network ve The Girl with the Dragon Tattoo US filmleri ile inişli çıkışlı bir grafiğe rağmen tarzını oturtmuş, üstüne iki kere en iyi yönetmen dalında Oscar'a aday olmuş bir yönetmendir kendisi. Kurgusuyla ve çekimiyle filmlerine imzasını atan yönetmenin son filmi ise çok satan Gone Girl kitabından uyarlanan Kayıp Kız.

18 Ekim 2014 Cumartesi

Broadway İstanbul'da: Güzel ve Çirkin Müzikali


Geçen yıldan beri iddialı müzikalleri ayağımıza getiren Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi, bu sene de başta Broadway olmak üzere, birbirinden farklı ve ses getirecek sahne sanatlarını İstanbul'a taşımaya devam ediyor. Notre Dame de Paris müzikali (2014 Mart ayında) sırasında lansmanı yapılan iki müzikalden ilki olan Güzel ve Çirkin, Ekim ayı boyunca Zorlu PSM Ana Tiyatro'da sergileniyor. 

5 Ekim 2014 Pazar

Bir Kitap & Bir Film: Uyuyana Kadar / Before I Go To Sleep

Bir sabah gözlerinizi açtığınızda kendinizi, hiç tanımadığınız bir odada, bir yabancı ile aynı yatakta yatarken bulursanız ne yaparsınız? Uyuyana Kadar / Before I Go To Sleep işte tam da böyle başlıyor. İsminin Christine olduğunu öğrendiğimiz baş karakterimiz her yeni güne hafızası sıfırlanarak başlıyor. Bir gün öncesinden itibaren geçmişini hatırlayamıyor. Kendini yıllar öncesinde hissediyor.. Yıllar önce geçirdiği bir kaza sonucu hafızasını kaybeden Christine, bu süre zarfında her sabah tüm anıları silinerek uyanıyor. Bir sürü tedavi denenmiş ama nafile.. Christine'in karşısına bir gün Dr. Nash çıkıyor ve ona bir günlük tutmasını tavsiye ediyor. Böylece, unutmasına rağmen yazdıkları ile Christine, iyileşme sürecinde bir adım atıyor. Peki bunun sonuçlarında ne oluyor, hepsi kitabın içinde..

24 Ağustos 2014 Pazar

Uçuş 7500, Kemerleri Bağlamaya Gerek Var mı?

Uçakta geçen gerilim, aksiyon, korku ve komedi filmlerini çok izledik bu zamana kadar. Ama fantastik öğeleri ve gerilimi harmanlayan, biraz Uzak Doğu tadında, biraz Amerikanvari bir film olan Uçuş 7500, uzunca bir bekleme süresinin ardından Türk izleyiciler ile buluştu. Uzun bekleme süresi dedim çünkü 2012'de çekilen filmin vizyonu başta Amerika olmak üzere sürekli erteleniyor. En son Mart-Nisan 2014'te Amerika'da vizyona girmesi planlanan film, Malezya Havayolları uçağının esrarengiz bir şekilde kaybolmasının ardından tekrar süresiz ertelendi. (IMDB'ye göre 3 Ekim 2014'te ABD vizyonu kısıtlı olarak başlıyor.) Ama bu yaz Türkiye'de vizyon şansı buldu.