Seçili Fragman

20 Ocak 2013 Pazar

Mama: Bu Nasıl Sevgi?

Korku filmlerinin en iyi reklam araçlarından biri de ünlü bir ismin yapımcılığında gerçekleşmesidir. Mama'da ise bu ismin Guillermo del Toro olduğunu görüyoruz. Yapımcı kimliği ile de dikkat çeken del Toro, Mama kısa filmini izledikten sonra bu filmin uzun metraj çekilmesine ön ayak olan ismin ta kendisi. O yüzden de zaten afişte 'Guillermo del Toro sunar' ibaresi büyük puntolarla, en tepede yer alıyor.
     
Mama'nın çıkış noktası 2008 yapımı, aynı adlı tek planlı bir kısa film. Filmin yönetmeni Andres Muschietti, kısa filmden 4 sene sonra uzun metrajında başına geçiyor. Hikayeyi detaylandırıyor ve senaryoyu da Neil Cross ve kardeşiyle birlikte yazıyor. Ortaya da eli yüzü düzgün bir doğa üstü gerilim çıkıyor. Daha ilk uzun metraj çalışmasında gayet başarılı bir işe imza atıyor. Film, anne ve babaları öldüğü gün ormanda kaybolan iki küçük kızın hikayesini anlatıyor. Beş yıl önce Victoria ve Lilly adlı kız kardeşler, şehrin banliyösündeki mahallelerinden iz bırakmadan kaybolur. Amcaları Lucas (Nikolaj Coster-Waldau) ve kız arkadaşı Annabel (Jessica Chastain) o günden bu yana onları deli gibi aramaya devam eder. Mucize eseri çocukları yıkık dökük bir kulübede bulurlar fakat çift bir süre sonra evlerine sadece küçük kızları mı misafir olarak aldıklarını merak etmeye başlar. Annabel çocukları normal bir hayata alıştırmaya çalışırken, evlerinde bir kötülüğün var olduğundan  iyiden iyiye emin olmaya başlar. Kız kardeşler travmaya bağlı stres mi yaşamaktadır yoksa onları ziyarete gelen bir hayalet mi vardır? Kayıp kızlar bunca yıl tek başlarına nasıl hayatta kalmışlardır? Bu tedirgin edici soruların cevaplarını keşfederken, yeni anneleri yatma vakti geldiğinde duyduğu fısıltıların kaynağının ölümcül bir varlık olduğunu keşfeder. 
   
     
Özellikle ilk yarısı gerilimi iliklere kadar işleten, merakı en üst seviyede tutan film, gizem aydınlandıkça gerilimden çok drama dönüyor. Seyircide korkudan ziyade bir acıma hissi uyandıran 'yaratığın' da iyice belirginleşen silüeti, korkutucu olmaktan ziyade komik gelmeye başlıyor. O yüzden fazlaca uzatılan final, bir takım senaryo hataları ile bekleneni veremiyor. Halbuki ilk 60 dakika epey başarılı giden film, 60. dakikadan itibaren temposunu düşürmeye başlıyor. Yani tempo, filmdeki gizemle ters orantılı ilerliyor. Diğer korku filmleri gibi bir 'ters köşe yapma' derdi olmayan film, genel olarak vaadini yerine getiriyor.. Kimi yerlerde gerilmekten darlanıyorsunuz, bazı yerlerde ani efektler ile korkudan sıçrıyorsunuz. Özellikle bu sıçratma anlarına Mama'nın ani beliren görseli sebep oluyor. Ve asıl önemli olan, merak her zaman had safhada oluyor. Ama sorular cevap buldukça film gerilimden uzaklaşmaya başlıyor. 
     

Filmin en dikkat çeken kısmı küçük kızların oyunculukları. O kadar başarılılar ki sanki gerçekten trajediyi yaşıyor, yaşattırıyorlar. İlk bulundukları zamanki vahşilikleri, bakışlarından yürüyüşlerine kadar beyazperdeye gerilim unsurları olarak yansıtılıyor. Filmin başrolünde son zamanlarda ismini çok sık duyduğumuz bir isim, Jessica Chastain yer alıyor. Kendisini kızıl saçlı olarak izlemeye alıştığımız Oscar adayı güzel oyuncu, bu sene Zero Dark Thirty ile Oscar heykelciğini eve götürecek görünüyor. Burada da koyu kısa saçları, kotik tarzı ile herşeyi bir kenara bırakıp birden bire anneliğe adım atan bir karaktere hayat veriyor. Hem güzelliği ile büyülüyor hem de oyunculuğu ile bir kez daha kendini ispat ediyor. Karakter olarak filmin içinde bir takım eksiklikler olsada oyunculuk bakımından kusursuza yakın bir performans gösteriyor Jessica Chastain. Nitekim hastaneye kaldırılan sevgili sayesinde tamamen filmi sırtlanıyor ve Mama'ya en büyük rakip kendisi oluyor. 

       
Detay olarak belirtmek gerekirse; Mama'ya aktör Javier Botet 'hayat' veriyor. Filmde bir takım tutarsızlıklar mevcut. Mesela Mama birini pat diye öldürürken başkasına aynını yapmıyor. İzlerken de ister istemez 'bu neden böyle?' diye soruyorsunuz kendi kendinize. Ama zaten doğa üstü gerilim filmlerinde fazla mantık aramak saçmalık olur. O yüzden en iyisi keyfini çıkarmak..
        
Kısaca Mama, bekleneni veren bir gerilim filmi. Finali hariç epey geriyor, korkutuyor, sıçratıyor, merak ettiriyor.. Final için biraz daha kısa, detayı daha az olmasını tercih ederdim.. Sonuçta filmin büyüsü ve gizemi epey bir çözülüyor artık. Keşke yönetmen bu kadar detaylı gözümüze sokmasaydı Mama'yı.. Küçük kızın bozuk gözleri ile Mama'yı gördüğü kısımlar hep öyle tutulsa çok daha etkili olurdu bence. Sonuçta kendi kategorisine göre epey bir eli yüzü düzgün bir film Mama. Şuan vizyonda başka alternatifi olmadığına göre, izlemenizi tavsiye ederim.      (7.5/10)
       


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder