Film, Ege'nin küçük bir sahil kasabasında geçiyor. Olaylar 10 yaşındaki Ozan'ın gözünden anlatılıyor. Ozan'ın dedesi Mehmet Bey, zamanında ailesi ile birlikte Girit'ten Türkiye'ye göç etmek zorunda kalmıştır. Bu yüzden "gavur" denilerek dışlanmaktan korkan Ozan, "Biz Türk'üz!" diyerek ailesine ve dedesine kafa tutuyor. Etrafta belli bir saygınlığı olmasına rağmen azınlıklardan kabul edilen Mehmet Bey ise torunu Ozan'a durumu elinden geldiğince izah etmeye çalışıyor film boyunca.
Filmin içerisinde otobiyografik kısımlar da mevcut. Türkiye'nin yakın geçmiş zamandaki olaylarını da barındıran konu, zaman zaman dağılsa da seyircide negatif etki bırakmıyor. Azınlıkların sorunlarına, 12 Eylül öncesi ve sonrasına, mübadeleye de değiniliyor film boyunca. Çağan Irmak tarzı çekimler ve sekans geçişleri bu filmde de mevcut. Gayet sıcak ve samimi bir anlatım söz konusu..

Dedemin İnsanları'nda Çağan Irmak, Babam ve Oğlum ile Issız Adam filmlerini anımsatıyor dersek yanlış olmaz. İçerik olarak Babam ve Oğlum'u andıran sahneler bu filmde de mevcut. Final ise Issız Adam'daki gibi etkileyici olmaya aday türden. Ben şahsen izlerken çok güldüm ama boğazımın düğümlendiğini hissettiğim anlar da olmadı değil.
Sonuç itibariyle Çağan Irmak kendini ilerletmeye devam ederken geçmişe de göz kırpmayı ihmal etmiyor. Seyirciyi yine derinden etkileyecek bir film Dedemin İnsanları. Ama her anlamda (Buna gişe de dahil) Babam ve Oğlum'un yerini de tutamayacağı bir gerçek.. (8.5/10)
Bu filmi Kent Meydanı Avşar Sinemaları'nda Salon 1'de izledim. Amerika'nın paçoz sinemalarından sonra burası bende cennet havası oluşturdu resmen. Stadyum gibi yerleştirilmiş koltukları ve geniş aralıkları ile bir kez daha güzel ülkemizin güzel sinemalarının kıymetini anladım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder