Seçili Fragman

19 Ağustos 2012 Pazar

Abraham Lincoln ve Vampirler

Köleliği kaldırarak tarihe geçen Amerika'nın 16. başkanı Abraham Lincoln, Vampir Avcısı olarak beyazperdeye arz-ı endam ediyor. Vampir Avcılığı ne alaka şimdi değil mi? İşte gerçek hikayeleri ve olayları fantastik öğelerle buluşturan bu film, korku-gerilim ve aksiyon-fantastik türünün son örneği.
      
Yazar Seth Grahame-Smith, Jane Austen'ın klasik eseri Aşk ve Gurur'u zombilerler birleştirdiği Pride and Prejudice and Zombies / Aşk ve Gurur ve Zombiler'den sonra Abraham Lincoln: Vampire Hunter / Vampir Avcısı: Abraham Lincoln'u kaleme almıştı. Tim Burton ve Timur Bekmambetov'un ortaklığı ile hayata geçirilen projede senaryo, kitabın yazarı Seth Grahame-Smith'e teslim edildi. Yönetmenlik koltuğuna Timur Bekmambetov otururken Tim Burton ise yapımcılığı üstlendi.
    
19.yy başları.. Abraham Lincoln küçük bir çocukken annesi bir vampir tarafından öldürülür. İntikam için ant içen Abraham, yıllar sonra annesinin katili olan vampir Jack Barts ile karşılaşır. Mücadele esnasında vampir avcısı Henry Sturgess, Lincoln'un hayatını kurtarır ve ona vampir avcısı olması için destek verir. Vampirler zaten ölüdür ve bir ölüyü tekrar öldürmek mümkün olmadığı için onları bir şekilde yok etmeyi öğretir. Abraham Lincoln, Amerika'nın başkanı olduğunda da vampirlerle mücadeleye devam eder. Gündüzleri devlet işleriyle boğuşurken, geceleri ise azılı bir vampir avcısıdır.
       
Filmi izlemeden önce aklıma ilk şu soru geldi: Kim gerçek, tarihi bir ismi böyle bir fantazide görmek ister ki? Bu aynı eski bir cumhurbaşkanımızı izlemek gibi.. Mesela Turgut Özal: Uzaylı Avcısı..  Yalnız filmin özelliği tarihi öğeleri kendince fantazi ile kurgulaması. Köleliğin kaldırılması, Kuzey-Güney Savaşları'nın işlenişi filmde vampirlere bağlanıyor. Güneylilere destek veren, hatta güneylilerin kendisi olan vampirlerin kuzeye çıkmasını engellemeye çalışan Abraham Lincoln, resmen bir aksiyon yıldızı oluyor. 
     
En iyi, Angelina Jolie'nin oynadığı Wanted filmi ile hatırlayabileceğimiz yönetmen Timur Bekmambetov bir kez daha aksiyon öğelerini ön plana çıkaran bir filme imza atıyor. İçeriği itibariyle gayet karanlık bir film olan Abraham Lincoln: Vampir Avcısı 3 boyutlu ve 2 boyutlu olarak vizyonda. Karanlık filmi biraz daha karanlıklaştıran 3D gözlükler, filme konsantrasyonu zorlasada 35mm'ye göre görsel netlik, her dijital filmde olduğu gibi bu filmde de dikkat çekiyor. Yinede birkaç 3 boyut efekti uğruna filmi baştan sona karanlık izlemeye gerek yok bence. 
     
Filmdeki dijital efektleri bu karanlık çalışmaya göre gayet iyi. Ama bütçeyi fazla yukarı çıkarmamak adına fazla özen gösterilmediği de apaçık ortada. Hızlı aksiyon sahneleri çok yorucu.. Öyle ki karakterleri seçmek bile bir noktadan sonra mümkün olmuyor. Wanted'daki teknik burada da kendini belli ediyor: Kimi zaman çok yavaşlayan sahne birden ultra hızlı olarak devam ediyor. Özellikle dövüş sahnelerinde bunu görmek mümkün.. 
   
Filmin dikkat çeken iki sekansı bulunuyor. Koşturan atların arasındaki mücadele ve ikinci yarıdaki tren yolculuğu.. Aksiyonun tavan yaptığı bu çok hızlı sahneler heyecan dozunun da maksimuma ulaştığı anlar. Bunun haricinde zaman zaman gerilimin arttığı veya ani vampir saldırıları ile seyircinin yerinden zıplatılıdığı kısımlar da göz ardı edilemeyecek kadar çok. 
    
Sonuç itibariyle herşeyi ile orta karar bir fantastik film Abraham Lincoln: Vampir Avcısı. Bu kadar çok vampir filmlerinin ve dizilerinin hortladığı günümüzde vampirler, farklı bir bakış açısıyla, yine acımasız ve kötü olarak karşımıza çıkıyorlar. Bu sırada Amerika'nın eski başkanı Abraham Lincoln de farklı bir kahraman statüsüne yerleştiriliyor. Kısaca, saçma bir konu, sadece bir kez izlenip unutulmak adına, çerez olarak önümüze sunuluyor. İlla aksiyon filmi izlemek isteyen zaten tercihini, 80'ler aksiyon yıldızlarının tamamının toplandığı Cehennem Melekleri 2'den yana kullanacaklardır şüphesiz.  (5.5/10)
    

Bu filmi Kent Meydanı Avşar Sinemaları Salon 6'da izledim. Geniş ekranı ile 3D'yi görsel olarak çok iyi yansıtan salonun en büyük artılarından biri de koltuklarının arasındaki genişlik. Tavsiye ederim..

1 yorum:

  1. Merhaba. Film çokta sürükleyici değil ama kendini de izletiyor. Bazı olaylar çok hızlı akıp havada kalmış. Bir de 3d olayı çok gereksiz olmuş pek bir efekt yok.

    YanıtlaSil