Seçili Fragman

14 Temmuz 2012 Cumartesi

Vahşiler / Savages, Ne Sert Ne Vahşi

Şüphesiz Oliver Stone 80'li ve 90'lı yılların önemli isimlerinden biriydi. Di diyorum çünkü 2000'li yıllardan itibaren grafiği düşüşe geçen yönetmenin son çırpınışlarına tanıklık ettiğimize inanıyorum. Boynuz kulağı geçer misali bir çok ismin geride bıraktığı Oliver Stone'u ve sinemasını pek sevmesemde, kült olmaya aday bir hikayesi ve iddialı oyuncu kadrosu ile dikkat çeken Vahşiler / Savages, Amerika'dan tam bir hafta sonra ülkemizde de vizyona girdi. 
    
Her ne kadar U Turn'u andıran bir fragmanı olsada, arkasındaki isim Oliver Stone olunca, ister istemez kafamda bir önyargı oluşturmuştum filme karşı. Büyük İskender, Dünya Ticaret Merkezi gibi fiyaskolardan sonra bir çıkış yapabilmek adına Wall Street'in devam filmine imza atan, fakat beklentinin tam tersi bir karşılık alan yönetmen, bu sefer gerilim unsurları içeren bir suç dramasını, içeriğine bol miktarda şiddet ekleyerek seyirciye sunuyor.
     
Film aslında 3 kişi çıkışlı, 6 kişilik bir hikaye. Ben ve Chon dünyanın en kaliteli marijuanalarını üreten iki yakın dosttur. Karakter olarak birbirinin tamamen zıttı olan bu iki kişinin tek ortak yanı ise aşık oldukları kadın Ophelia'dır. (Kısaca O.) İşleri çok iyi giden ve Laguna Beach'te yaşayan bu üçlünün yolu Meksika uyuşturucu karteli Elena ile kesişir. Birlikte 'çalışmak' isteyen Elena'nın teklifini reddeden Ben ve Chon'ın planları O.'nun Elena'nın adamı Lado tarafından kaçırılması ile altüst olur. Hayatlarının aşkını kurtarabilmek için her türlü tehlikeyi göze alan ikili, bu yolda zorlu bir sınav verecektir.
     
     
Don Winslow'un kitabından beyazperdeye uyarlanan filmin en büyük avantajlarından biri; yazarın da senaryo ekibinde yer alması. Kitap uyarlamalarının çoğunlukla kitabın gölgesinde kaldığını kabul edersek, öne çıkan tam ters durumdaki azınlıkta da, senaryonun genelde kitabın yazarı tarafından yazılmış olduğunu göreceksiniz. Burada da durum bu şekilde; senaryo ve diyaloglar iyi kotarılmış. Ama kitabın aksine filmin iki finali, her ne kadar bayat kaçsa da, kesinlikle Oliver Stone'un müdahele ettiği bir olaydır diye düşünmeden edemiyorum.
    
Filmin başlangıcında O. tarafından anlatılan ve detaylı bir karakter analizi içeren giriş bölümü gayet başarılı. Zaten elimizdeki malzemeyi tanıyınca filmin gerisini takip etmek çok daha keyifli bir hal alıyor. Her ne kadar içeriği 18 yaş sınırlı olsada Oliver Stone'un benzerleri yanında çok eli açık oynadığını söyleyemeyeceğim. Ne sevişme sahnelerinde, ne şiddet sahnelerinde. Grup seksin bile filmin isminin aksine çok soft kaldığı temada (ki filmin asıl teması 3'lü ilişki üzerine kurulu) tek cömert kullanılan kısım uyuşturucu kullanımı. İleride bu film kült olabilir mi peki? Ne çok sert ne de çok vahşi, bana kalırsa biraz zor.. (Ne bir Pulp Fiction, ne de benzeri..)
     
Gelelim filmin asıl göze çarpan oyuncu kadrosuna. Yeni ve eski yıldızları barındıran kadro kesinlikle çok doğru bir cast seçimi olmuş. Herkes kendi kulvarında gayet başarılı. Filmin özellikle dikkat çeken isimleri Elena rolü ile Salma Hayek ve 'sağ kolu' Lado, Benicio Del Toro. Bu iki isimde karakterlerine o kadar iyi ruh katmışlar ki seyirci tarafından resmen benimseniyorlar. Elena'nın kötü ama mizahi yanı bir şekilde sevdiriyor kendini izleyiciye. Asıl 3'lü ilişkinin mimarları ise Blake Lively, Taylor Kitsch, Aaron Johnson. Gossip Girl'ün Serena'sı Blake Lively burada çok farklı bir karakteri canlandırmıyor. Kendi için ayna karşısında cesur fotoğraflar çektiren oyuncu filmde bu kadar cesur olamıyor. Yinede kötü bir iş çıkarmıyor kesinlikle. Battleship ve John Carter gibi iki büyük prodüksiyonda başrol oynayan Taylor Kitsch bu filmde de ana karakterlerden biri. Karakteri sanki Battleship'tekinin devamı gibi.. Her ne kadar yeni Brad Pitt ilan edilmiş olsada daha kırk fırın ekmek yemesi lazım. Aaron Johnson ise daha naif bir duruş çiziyor filmde. John Travolta'nın güven telkin etmeyen oyunculuğu ile Dennis karakterinin çok iyi oturduğunu da belirtmeden geçemeyeceğim.
    
         
Kısaca, içeriği ile sert gibi duran ama benzerlerinin altında kalan bir film Vahşiler / Savages. Yinede fazla orjinal olmasada detayları ile farklılık yarattığı bir gerçek. Seyri gayet keyifli, takibi zor değil, teknik olarakta gerek sinematografi olsun gerek kurgusu olsun Oliver Stone'un tarzını tamamen yansıtan bu film finaline rağmen kötü sayılamayacak bir suç gerilimi.  (7.5/10)
      

Not: Filme gayet objektif yaklaştığıma inanıyorum ama yinede Olvier Stone'u ve filmlerini sevmiyorum, sevmeyeceğim..
       
      


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder