Karda Bir Gri Kurt

Son dönemde daha çok aksiyon filmlerinde rastladığımız Liam Neeson, bu sefer düşündüren bir film ile çıkıyor karşımıza. 2011 yılında çekilen ve 2012 başında vizyona çıkan Gri Kurt / The Grey, 60 yaşındaki aktörün başrolünde yer aldığı bir gerilim filmi. Mart sonunda sinemalarımızda kısıtlı bir kopya ile gösterim şansı bulan Gri Kurt, kısa bir aradan sonra ev sinemasına geliyor. 
       
Yer: Alaska. Petrol kuyusunda çalışan bir grup insan... Ve birden ortaya çıkan gri bir kurt insanların üzerine doğru koşarken bir silah sesi duyuluyor. Ottway'in işidir bu; çalışanları vahşi hayvanlardan korumak. Ama karışık kurguda görüyoruz ki sevdiği kadını kaybetmiş, yaşama amacı olmayan bir adam Ottway. Nitekim yola çıkmadan bir gece önce silahının namlusunu ağzına dayıyor ama devamını getiremiyor. 

İlgi çekici ve seyirciyi bağlayan bir giriş bölümünden sonra esas film başlıyor. İşçileri taşıyan uçak Alaska'da, vahşi doğanın, karın, soğuğun ortasına düşüyor. Onca kişiden sadece 7 kişi bu kazadan kurtulabiliyor ve bir gece önce ölümü düşünen Ottway, yara almadan bu kazadan kurtuluyor. Aslında kazadan kurtulanların şanslı mı yoksa şanssız mı olduklarını film devam ettikçe görüyoruz. Kan ve ölü kokuları kurtları bu insanların üzerine doğru çekiyor. İlk gece nöbetteki birinin kurt saldırısı sonucu ölmesi Ottway'in başını çektiği grubu zorlu bir yolculuğa çıkmaya zorluyor. Filmin devamı için gerilim dozu yüksek bir yol macerası denebilir. Ama sadece, basit bir gerilim değil, gerilirken düşündüren bir film Gri Kurt / The Grey.
          

Her çaresiz kaldığımız zamanda kendi inancımızı sorgulamaz mıyız? Filmde de bunu görüyoruz. 'Live or die on this day.' Onların ölüm-kalım savaşında onlar gibi seyirci de bu dünyayı ve öbür dünyayı düşünmeye başlıyor ister istemez. Her ekipte vardır bir tane sivri, muhalefet karakter. İzlerken sinir olursunuz.. Ama yine o sinir karakterin aslında filmin en dokunaklı sahnelerinden birine imza atması hikayenin ve senaryonun başarısına bir göstergedir bence.
          
2 yıl önce A-Takımı'nı beyazperdeye taşıyan ve büyük hayal kırıklığı yaratan isim Joe Carnahan, Gri Kurt'un hem senaryosunu hem de yönetmenliğini üstleniyor. A Takımı'nın aksine başarılı bir filme imza atıyor bu sefer. Alaska'nın o karlı, rüzgarlı, kısaca zorlu ve çetin atmosferini birebir perdeye aktarırken yönetmen, efektlere dayanmadan, tamamen gerçek bir şekilde kullanıyor planları. Yani yeşil ekran ile yaratılmamış, gerçek Alaska var bu filmde. Kurtların ulumaları bile izleyicinin tüylerini diken diken ederken, etkileyici oyunculukların başarılı diyaloglara sahip bir senaryo ile buluşması Gri Kurt'u diğer gerilim filmlerinden ayırıyor kesinlikle. Liam Neeson her zamanki gibi orta karar, aynı tarz oyunculuğu ile yer alıyor filmde. Ama filmin çekim koşulları düşünüldüğünde tüm aktörlerin hakkını vermek lazım. Bence gayet dozunda ve doğal performanslara imza atıyorlar. 
           
Sonuç olarak; benzerlerinden bir adım daha önde olan bir gerilim filmi Gri Kurt / The Grey. Farklı finali kimine göre hayal kırıklığı yaratsada etkileyiciliği bu noktada bir kez daha sorgulanabilir kesinlikle. Sıradan gibi durabilir konusu (ve fragmanı) ama gerek içeriği, gerek senaryosu ve özellikle kurgusu ile de farkını göreceksiniz..  (8.5/10)