Seçili Fragman

9 Ağustos 2011 Salı

Erman'ın Yazlık Sineması

İşsiz olduğum şu günlerde kendimi uzun zamandır stok yaptığım filmlerime vermiş durumdayım. Bu vesile ile hem en sevdiğim hobim olan "film izlemek" eylemini gerçekleştirmiş olmakta hem de günü anlamadan geçirmekteyim. Ve işte filmlerim:



4 Ağustos --> Önce Battle: L.A. filmini izledim. Aksiyonu bol bir bilim-kurgu macera. Uzaylılar dünyayı istila ediyor ve bir kaç Amerikalı asker, işgal altındaki bölgeden bir kaç sivili kurtarmaya çalışırken kendilerini savaşın kaderini değiştirecek modda buluyorlar. Gerilimi bol sahneler var: Polis merkezindeki ya da otobandaki gibi.. Ses sisteminin üzerindeki mumluğumun o kadar sese dayanamayıp kendini atması ve yerde tuzla buz olurken ben bunu kendi evime gerçek uzaylı saldırısı sanmam ayrı bir olaydı. Konsepte uygun olarak evi de savaş alanına çevirmiş oldum. Filme dönecek olursak; gayet başarılıydı. Tipik Amerikan aksiyon filmi. Amaçsızca izlemelik..

Günün ikinci filmi Woody Allen'ın yönettiği You Will Meet a Tall Dark Stranger filmiydi. Tipik Woody Allen filmi işte.. Bol diyaloglu, bir çok kahramının/hikayenin bir şekilde buluştuğu enteresan bir filmdi. Oyunculuklar ve yönetim mükemmeldi. Kesinlikle Woody Allen favorilerimden değil ama iyiydi yine.
Bu arada Midnight in Paris'i de izlemek için sabırsızlanıyorum desem yeridir.

5 Ağustos --> Yazlık sinemada günün filmi Av Mevsimi'ydi. Bir kere sinematografi ve oyunculuklar müthişti. Senaryo daha iyi olabilirdi. Basitti ve tahmin edilebilirliği çok yüksekti. Ama biz Türkler sonunu şaşırtıcaz diye boka sarmada üstümüze olmadığı için iyi olmuş böyle bittiği. Beğendim. Bence sayılı Türk polisiye filmlerinden biri. Öne çıkan Cem Yılmaz'ın oyunculuğu kesinlikle..

6 Ağustos --> Yazlık sinemamda bugün Matt Damon günü. Önce Clint Eastwood'un yönettiği Hereafter / Öteki Dünya filmini izledim. Baştaki tsunami sahnesi çok etkileyiciydi. (Nitekim Japonya'da gösterimde iken büyük deprem olmuş ve bu film vizyondan çıkarılmıştı.) 3 hikaye ve sonunda kesiştikleri kısım çok başarılıydı. Etkileyici oyunculuk sergiledi filmdeki herkes. Clint Eastwood'un başarılı filmlerinden biri olduğu açık. Bu arada belirteyim film etkileyici bir drama, aksiyon değil. Tavsiye ederim..

İkinci Matt Damon filmi ise başrolü son dönemde oyunculuğunu epey beğendiğim Emily Blunt ile paylaştığı Kader Ajanları / The Adjustmen Bureau. Film sarmadı beni Hereafter üstüne. Romanik bilim-kurgu tarzı ilginç bir deneme. Hikaye de mantık aramak saçmaydı belki ama yine de beğenmedim pek. O yüzden filme geçer not vermedim. Belki sıralama hatamdan dolayı bu sonuç.. Bu arada IMDB'de Hereafter 10 üzerinden 6 alırken Kader Ajanları 7 almış. Belli ki problem bende, çoğunlukta değil..

7 Ağustos --> "Yazlık sinema @ the movies" kapsamında Korupark Cinetech Salon 1'de Maymunlar Cehennemi: Başlangıç filmini izledik. Filmle ilgili yorumum bir önceki yazıda ve www.sinemabursa.com 'da mevcut. Kısaca söyliyeyim benim beklentimi karşıladı film.

8 Ağustos --> Yazımı yazmadan önde hatırlatma mahiyetinde 2001 yapımı, Tim Burton'ın yönettiği Maymunlar Cehennemi remake'ini tekrar izledim. Kötü bir filmdi. O kadar oyuncu ve usta yönetmen Tim Burton'a yazık olmuş bence. Tam olarak remake olmasa da film, başarısız bir benzetme de denilebilir. Şimdi sinemadaki yeni "Başlangıç" filmini öpüp başa koymak lazım..

9 Ağustos --> Yazlık sinemamda bugün de "2 film birden" vardı. İlki başrollerini Christina Aguilera ile Cher'in paylaştığı, Türkiye'de son anda vizyona girmesi iptal edilen ve geçenlerde direk DVD'si çıkan film Burlesque. Sadece Christina ve Cher'in müzikal performanslarını seyretmek için izlenebilecek bir film. Gerisi boş.. Hikaye desen çok basit ve komik. Laf olsun diye yazılmış sanki. Yani sahne şovları arasına zorla yerleştirilmiş gibi bişey. O da süreyi uzatmak adına. Ama oyuncu kadrosu çok sağlam. Stanley Tucci ve Kristen Bell gibi usta oyuncular eşlik ediyor bu ikiliye. Sonuç olarak filmden ziyade sahne şovu ağırlıklı Burlesque. Müzikler müthiş, performanslar harika. Sadece bunun için izlenebilir bence..

Günün ikinci filmi ise benim favorilerimden Çığlık 4 / SCRE4M. İlk üçlemenin hastası olduğumu ve milyon kez izlediğimi bilmeyen yoktur arkadaş çevremde. 4. filmin çekileceğini duyduğum anda sabırsızlıkla gün saymış ve filmin her aşamasını takip etmiştim. Hatta Twitter üzerinden yönetmen Wes Craven ile yazışmış Michigan'daki sete davet edilmiştim. (Michigan benim kaldığım Wisconsin ve Illinois eyaletlerine komşu eyalet) Neyse tüm bunlar bir kenara, 4. film serinin en iyi 2. filmi. (En iyisi ilk film tabiiki de) Korku-gerilimin hafif komedi ile harmanlanması ancak bu kadar iyi olabilirdi. Tamamen kişisel yorumum: Ben bu filmi ve bu seriyi çok seviyorum. Defalarca izlesem bıkmam.

10 Ağustos --> Teknik bir problemden dolayı evdeki yazlık sinemamda bugün film gösterimi olmadı ama "Yazlık sinema @ the movies" için sitedeki çoluk çocuğu topladım Şirinler'e götürdüm. O kadar çocukla tek başıma mücadele edemezdim o yüzden annelerini de sürükledim yanımda. Bonus olarak bir de İngiliz John vardı Türkçe dublaj filmde. Şurası bir gerçek ki yarı animasyon filmde çocuklardan çok, çocukluğunda Şirinler'i izlemiş biz yetişkinler büyük keyif aldık. Hele ki kedi Azman'a resmen koptuk, yarıldık. Salon biz büyüklerin kahkahaları inlerken çocuklar normal normal izliyordu filmi. Bu akşam 2 boyutlusunu izledim ama pazar günü 3 boyutlusunu da izleyip karşılaştıracağım. Tüm yetişkinlere tavsiye ederim, çok eğlenceli ve "şirin" bir film. 

11 Ağustos --> Erman'ın Yazlık Sineması'nda bugün Emmy ödüllü TV filmi Grey Gardens vardı. Gerçek bir hikaye olan senaryosu Jac Kennedy'nin halası ve kuzeniyle ilgili. Jessica Lange ve Drew Barrymore tek kelime ile döktürüyorlar. Oyuncularında epey ödül aldıkları bu yapım sinematografisi ile de göz dolduruyor. Etkileyici bir drama olan Grey Gardens'ı izlemenizi öneririm.

Erman'ın Yazlık Sineması etkinliği Ramazan boyunca devam edecek..

Not: Yazlık sinema konseptim sevgili arkadaşım DJ Arzu Çağlan'a aittir. İtiraf ediyorum az biraz çorladım ama tam da iş görür cinsten..  :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder